Bu orijinal James Bond arabası.
DB5, İngiliz markası ile Majestelerinin süper casus kahramanı arasındaki işbirliğinin başlangıcı oldu.

Filmde kullanılan DP/216/1 şasi numaralı DB5 1997’de çalınmıştı ve 2020’de hala kayıptı. DB5’in mirası “Goldfinger” veya “Cannonball Run” filmlerinden daha büyüktü.

Daha önceki DB4 gibi, DB5 de Milano’dan Carozzeria Touring Superleggera tarafından tasarlandı. Uzun kaput ve şeffaf camın arkasındaki kapalı farlar, otomobilin piyasaya sürüldüğü 1963’te pazar için bir yenilikti. Ön çamurluklarda iki yan havalandırma ve eğimli sırt ile DB5 gerçek bir Granturismo idi. Ortaya monteli, kablolu tekerleklere sahip kütük somunu, o dönemden diğer otomobil üreticileri tarafından elde edilmesi zor olan klasik bir görünüm sundu.

DB5’in içinde lüks bir iç mekan ve savaş uçağı tarzı bir gösterge paneli bulunuyordu. Etrafında metalik halkalar bulunan yedi kadran, motor durumu hakkında gerekli tüm bilgileri sunuyordu. Gösterge panelinin ortasına, o dönemin otomobilleri için alışılmadık bir başka unsur olan bir orta yığının üzerine ek bir saat monte edildi.

Motor, üç karbüratörle beslenen sıralı altılı bir üniteydi ve 286 beygir gücü üretti. 1964 yılında, DB5 Vantage motoru elden geçirildi ve 330 hp sunacak şekilde geliştirildi. İlk modellerde 4 vitesli bir manuel vardı, ancak daha sonra 5 vitesli olarak değiştirildiler. Seçenekler listesinde 3 vitesli bir otomatik vardı.