Audi, pazarda belirli bir nişin peşine düştü: lüks süper otomobil.
Konfor ve performans arasında iyi bir denge sunan araçlar. Ve bunu R8 ile başardığında, çatıyı keserek onu bir roadster yaptı.

Yol performansı araçlarının çoğu süper arabalardır. Bunları zaman zaman kullanmak güzel, ancak günlük sürüşte kullanmak zor. Diğer seçenek ise bol konfor, lüks ve iyi performans sağlayabilecek bir GT otomobiliydi. R8 bu ikisi arasında yer aldı. Bir GT kadar yavaş ve normal bir süper araba kadar rahatsız edici değildi. Volkswagen Grubu zaten Bentley’den GT araçlarına ve Lamborghini’den süper arabalara sahip olduğundan, Audi’nin aralarındaki boşluğu doldurması gerekiyordu.

Üstü açık R8, 2018’de bir güncelleme aldı. Düşük profilli ve bazı küçük parçalar için kullanılabilecek kısa ön kaputu ile A sütunlarına kadar aynı tasarıma sahipti. Tavan, anahtarlık kilit açma düğmesine iki kez basılarak ve basılı tutularak geri çekilebilirdi. 20 saniye daha ve tavan, kabinin arkasına katlandı.

İçeride, düğmelerin ve kolların çoğu diğer Audi modellerinden alındı. MMI bilgi-eğlence ünitesi için döner kontrol komutu bile diğer modellerdendi. Ancak R8 Spyder, orta konsolda bir bilgi-eğlence ekranı içermiyordu. Sadece Audi Virtual Cockpit’te sürücüye gösterildi.

Kaputun altında aynı V10 5.2 litrelik Lamborghini motoru vardı. İki güç çıkışı mevcuttu. Her ikisi de 7 vitesli S-Tronic şanzımanla eşleştirildi. Her zamanki gibi, R8 sadece dört tekerlekten çekişli quattro sistemi ile sunuldu.