Dodge, Viper’ın üçüncü neslini 2002’de roadster versiyonunda tanıttı ve ertesi yıl coupe versiyonuyla geldi.
2003 yılına gelindiğinde, Viper zaten süper spor arenasında bir fenomendi. İsim plakası, dünyanın dört bir yanındaki yarış pistlerinde Ferrari, Lamborghini veya Aston Martin’in yanına yerleştirilmiş olarak biliniyordu. Artık sadece ABD spor arabası değildi. Ama yine de takılmayı sevdiğin ama birlikte görmek istemediğin aynı kötü adamdı.
Ralph Gilles, 1999’da Osamu Shikado tarafından yaratılan roadster’ı temel alan coupe’yi tasarladı. Orijinal tasarımın önemli bir adımı olsa da, uzun bir kaput ve kabarcıklı bir çatı ile aynı agresif görünümlü coupe olarak kaldı. Farları bir yılanın gözlerine benzeyen üçgen bir şekil aldı. Arkada, kaldırma kapısındaki dudak spoyleri, yere basma kuvvetinden daha fazla duygu üretti.
İçeride, sade kabin, geniş bir orta konsolla ayrılmış sadece iki kişiye yer bırakıyordu. Vites kolu, tüm arabanın ona bağlı olduğu gibi kalın ve güçlüydü. En iyi bilinen Amerikan süper otomobili olduğu için tasarımcı, sürücü için unutulmaz bir deneyim yaratmaya karar verdi ve orta konsolu sürücü koltuğuna doğru yatırdı. Selefinden farklı olarak, 2003 Viper, elektrikli cam düğmelerinin yanında park freninin yanında bir bardak tutucuya sahipti.
2003 Viper daha iyi bir fren sistemi ve ABS ile geldi. Kaputun altına, otomobil üreticisi standart altı vitesli düz şanzımanla eşleştirilmiş 8.3 litrelik bir V-10 motor yerleştirdi. Tüm gücü, sınırlı kaymalı bir diferansiyel aracılığıyla arka tekerleklere gönderdi.