Ford, Thunderbird’ün dokuzuncu neslini Mercury Cougar, Ford LTD veya Lincoln Continental için kullanılan aynı Fox gövdeli platform üzerine inşa etti.
Thunderbird’ün başlangıcından beri Ford, onu Mustang ile örtüşmekten endişe duyuyordu ve midilli arabası daha güçlü motorlar alırken, T-Bird onu kişisel bir lüks coupe yapan daha fazla özelliğe sahipti. Ne yazık ki, Mustang ile rekabet etmek istemediği için Ford, Thunderbird’ü çok yavaşlattı ve şık tasarımına rağmen, onu en iyi satış listelerine giremedi.
Dış cephe öncekinden çok daha gelişmişti. Uzun bir kaput ve kısa bir bagaj ile kabinin arkaya dönük tasarımı, çok dinamik görünmesini sağladı. Eğimli ön camı ve eğimli arka camı sayesinde oldukça çekiciydi. Önde, büyük yatay farlar otomobilin görünümünü iyileştirdi. Ford tasarımcıları, üzerlerinde lastik bir şerit bulunan, hem ön hem de arkaya renkli gövde sarılı tamponlar yerleştirdi. Yanlardan, kapıların arkasındaki küçük pencereler kabinin içine daha fazla ışık getiriyordu.
İçeride, ön kepçeli koltuklar konfor için tasarlandı. Kişisel-lüks bir araç olduğu için Ford, ön panele, kapılara ve orta konsola ahşap kaplamalar yerleştirdi. Orta konsolda, Thunderbird, klima kontrol ünitesinden daha aşağıya yerleştirilmiş bir otomatik ters stereo kaset çalara sahipti.
Kaputun altında, en iyi motor seçimi, 3.8 litrelik V-6 veya 5.0 litrelik V-8 motorlarından daha fazla güç sağlayan 2.3 litrelik turboşarjlı dörtlü oldu. V-üniteleri standart olarak yavaş bir 3 vitesli otomatik şanzımanla eşleştirilirken, turboşarjlı ünite 5 vitesli bir manuel ile eşleştirildi.