Lotus, 1976’da Esprit’i tanıttığında, İngiliz markasını yeni Millenium’a taşıyacak otomobilin bu olacağını bilmiyordu.
Esprit, Lotus’un imajını sonsuza dek değiştiren otomobildi. Bir spor arabadan daha fazlasıydı. Yeni bir konseptti. Collin Chapman başta memnun olmadı ama tam boy ölçekli bir model gördükten sonra OK verdi ve araba çalıştırıldı. Lotus, son ünitenin üretim hattından çıktığı 2004 yılına kadar 10.675 Esprit üretti.

Giorgetto Giugiaro, arabayı “katlanır kağıt” konseptini göz önünde bulundurarak tasarladı ve fiberglastan yaptı. Böylece düz, geniş yüzeylere ve net kenarlara sahip hafif, kama biçimli bir gövde ortaya çıktı. Giugiaro, Bertone’un tasarladığı Fiat X1/9’un açılır farlarını ve arka lambalarını taşıdı. Tüm güncellemelere rağmen Lotus, sabit far takmak istemedi ve orijinal şeklini korudu. İlk modellerde yatay, dikdörtgen arka lambalar ve yana monte egzozlar bulunurken, sonraki versiyonlarda yuvarlak arka lambalar ve merkeze monte borular vardı.

İçeride, Giugiaro gösterge panelini yanları eğik olacak şekilde sürücünün çevresine yerleştirdi. Bir savaş uçağının komutlarından ilham aldı. Düz ve alçak monte edilmiş gösterge panosu bir orta yığına sahip değildi. Lotus, yüksek destekli spor koltukların arasına bir eşya bölmesi olan uzun bir orta konsol yerleştirdi.

Lotus, ortadan motorlu spor arabayı küçük, dört silindirli bir ünite ile beş vitesli düz vites kutusuyla eşleştirdi. Daha sonra, birkaç turboşarjlı seçenek veya bir V8 dahil olmak üzere çeşitli başka motorlar ekledi.