İtalyan süper otomobil üreticisi Ferrari’nin Icona serisi modelleri, özel Ferrari modellerine özel ilgi göstermek için bir plan hazırladı.
Ve SP2 sadece bir örnekti.

Önlerinde sadece bir dilim ön cam olan üstü açık, barchetta tarzı bir kaportaya 300 km/s (185 mil/sa) üzerinde koşacak çok fazla insanın olacağına inanmak zor. Böyle bir şeyin yolcusu olmanın daha da heyecan vereceğinden bahsetmiyorum bile. Ancak Ferrari, 2018’de arabayı yaptı ve bunun için 500 müşteri buldu.

Monza SP2, eski barchetta gövde stiline benziyordu. Bu, ön camı olmayan bir araba anlamına gelir. Kokpitin arkasında, iki “tümsek”in altına gizlenmiş iki devrilme çubuğu vardı. Sürücü ve yolcu arasındaki büyük bir “köprü”, tek kişilik bir araca geçme yanılsaması yarattı. Kapıların dikey olarak açılması “Lambo tarzı” kapılar olarak düşünülebilir ancak farklıydı.

Kokpitte her şey ayarlandı ve sürücüye yönlendirildi. Bazı Ferrari’lerde yolcu çalacak müziği seçebiliyorsa veya klima kontrolü ayarlarını değiştirebiliyorsa, burada sürüşün keyfini çıkarmaktan başka yapacak bir şey yoktur. İşte bu yüzden Ferrari, SP2’yi SP1 versiyonunu sadece bir koltukla piyasaya sürdükten sonra yaptı.

Kaputun altında turboşarjlı bir V12 motor vardı. Çılgın 810 beygir gücü arka tekerleklere yalnızca 7 vitesli otomatik çift debriyajlı şanzıman ile gönderildi.

2018 Ferrari Monza SP1, yol boyunca herhangi bir yolcu almak istemeyen sürücü için tasarlandı.
Tek kişilik araç, çoğunlukla koleksiyoncular için yapıldı.

Araba, 1955 Ferrari 750’den tek koltuk ve pist günleri düşünülerek ilham aldı. Ancak SP1’in halka açık yollarda kullanılması yasaldı. Sürücünün bir refakatçinin keyfini çıkarabilmesi için yolcu koltuğu sunan bir araç olan SP2 modeli eşlik etti.

Aracın alçak profili ön cam için yer olmadığını gösterirken, sürücünün arkasındaki büyük tümsek devrilme koruma çubuğunu gizledi. Tam sürücü boyutlarına göre tasarlanmış ve uyarlanmış bir koltuğa sahip olan Monza SP1, oraya giden yol kadar bir pist gününün de keyfini çıkarmak isteyenler için üretildi. Otomobillerin yukarıya doğru açılan kompakt kapılarının tasarımında radikal bir seçim yapıldı. Aynı derecede önemli olan, bir kez açıldığında V12 motorunu sergilemek için öne menteşelenen tamamen karbon fiber tek parça kaput-kanat aksamı.

“Sanal Rüzgar Kalkanı”, sürüş konforunu korumak için hava akışının bir kısmını saptırdı. Ancak yine de sürücü kask takmak zorunda kaldı. Gösterge paneli bir, büyük, bir takometre ve yanlarında iki ekrandan oluşuyordu. Farlar, dönüş sinyalleri ve araç bilgisayarı için tüm komutlar ve kontroller direksiyon simidine yerleştirildi.

Hafif, barchetta konfigürasyonu, yüksek performanslı dinamik ve tavizsiz bir spor otomobil kullanımı sağladı.