1967 Montreal World Expo organizatörü Alfa Romeo’yu otomobilin geleceğini tasavvur etmek için bir konsept otomobil inşa etmesi için görevlendirdi.
Ve araba böyle doğdu.

Konsept otomobilin bir adı bile yoktu ama herkes ondan “Montreal” olarak bahsediyordu, bu yüzden İtalyan otomobil üreticisi ona Montreal adını verdi. Araba, emisyon standartları nedeniyle Kuzey Amerika kıtasında asla satılmadı. Üretim modeli 1970 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda piyasaya sunuldu.

Bertone Studio için çalışan Marcelo Gandini tarafından sadece iki ayda tasarlandı. Otomobil üreticisi, aracı seri üretim olarak yapmaya karar verdikten sonra, bazı parçalar Avrupa güvenlik kurallarına uyacak şekilde modifiye edilmiş ve bunlardan biri farların üzerindeki kapaklara etki etmiş. Uzun bir kaput, şık bir kabin ve eğimli bagaj kapağı ile genel tasarım, otomobilin çok iyi bir aerodinamik katsayı elde etmesine yardımcı oldu. Gövde panellerinde çinko fosfat kaplama ve alt kaplamanın elektro-birikimi, son derece etkili bir korozyon önleyici işlem olan elle son sprey boyamadan önce uygulandı.

İç mekanda, önde uzun bir şanzıman tüneli ile ayrılan iki kovalı koltuk ve vites kolunun takıldığı bir orta konsol bulunuyordu. Arkada bir çift koltuk vardı ama yetişkinler için çok az yer vardı. Olağandışı gösterge paneli o dönem için fütüristik olarak kabul edildi. Ama fikir buydu.

Alfa Romeo, aktarma organları için 5 vitesli bir şanzımanla eşleştirilmiş 2.6 litrelik bir V8 motor kurdu. Gücü 4,1:1 oranlı sınırlı kaydırmalı diferansiyel aracılığıyla arka tekerleğe gönderiyor. Fren sistemi için havalandırmalı disklere sahipti. Montreal, 55:45 ağırlık dağılımına sahipti.